Atina’da dünün özeti….
Maratonu şehrin bir ucuna, fuarını da öbür ucuna koymuşlar. Buna rağmen fuar çok başarılıydı. Yarış kitleri hemen bulundu. Çoktandır almak istediğim Saucony marka ayakkabıları da alma fırsatı buldum. İlk günden anladık ki Atina halkının yarısı Türkiye’den göçmüş..:) Stelyo ve Kosta adında biri Gökçeada diğeri Kurtuluş’ta doğmuş iki Yunanlı ile sohbet ettik. Gerçi tanışma faslı feci şekilde yaptığımız gaflarla başladı. Biri için “bizi kazıklamasın ” derken, diğeri için de ” bunlar galiba İngilizce anlamıyor ” derken “İngilizce de anlarız, Türkçe de ! ” cevabı ile başladı :)) ve anladık ki Yunanistan’da Türkçe konuşurken dikkat etmek gerekiyor…
Şimdi gelelim Atina’ya. İstanbul’un sadece dörtte biri nüfusu ile trafiği arapsaçına çevirmeyi başarmışlar, demek ki Yunan halkı ile sadece yemeklerimiz değil kafalarımız da benzer 🙂 İlk günün özeti şöyle; duyduğumuz her Yunan melodisinin bildiğimiz Türkçe sözleri var, cacığın daha koyu yapılması dışında da yemek konusunda hiçbir farkımız yok. Kıskandığım yanları da oldu tabii, bir kere herbiri ayrı işe yarayan bir sürü Mitolojik tanrıları var, bir de zeytin ağacına verdikleri değer ve itibar….
Devamı yarın yarıştan sonra, şimdi uyku zamanı….
Devamı yarıştan sonra demişim ama yarıştan sonra bir şey yazmadım. Bu yüzden kapanışı, sevgili arkadaşım Pınar’ın çektiği fotoğrafım ile yapıyorum 🙂
25 Ocak 2015
Yaklaşık 4 ay sonra Atina’ya tekrar geldim. İşte ikinci Atina notlarım…
Atina’dan herkese günaydın… Biliyorsunuz bugün Yunanistan’da genel seçim var, ben de seçimi yerinde izlemek üzere Atina’dayım… Şaka şaka, tatile geldim ama merak etmiyor da değilim. Yıllar sonra ilk kez Avrupa’da, sol bir parti olan Syriza’nın kazanma olasılığı herkesi heyecanlandırıyor, AB yönetimi ise tutuşmuş durumda. 8 yıldır yaşanan kriz, sosyal politikaları yetersiz kalan hükümetleri tek tek yerinden sallayacak. Yunanistan’la başlanıyor, ben şahsen arkadan İspanyanın gelmesini bekliyorum. Duyduk duymadık demeyin, sol, Komşuda küllerinden doğuyor… (Bir pazar sabahı için fazla siyaset oldu galiba ..:))
2. gün…Burası Pire. Bugün yemek yediğimiz harika minik limanın hemen çıkışında. Syriza Partisinin bu akşam Pire’de tam da bulunduğumuz yerde büyük bir kutlaması olacakmış, Atina’ya dönmeseydim Aleksis Tsipras’ı hepimizin namına şahsen tebrik edebilirmişim:) Adım başı kilisenin bulunduğu Atina’da, kriz nasıl bir çaresizlik yaratmış ki, dindar Yunanlar Tanrıya inanmayan bir lideri kabul ettiler. Tanrıya inancı kullanıp her başı sıkıştığında takdiri ilahi diyen, kaderci anlayıştan gün gelip biz de kurtulurmuyuz acaba ?
Yunanistan sonuçta nüfus olarak İstanbul’dan bile küçük bir ülke, ama halkının yaptığı tercih Avrupa’da bir çok ülkeye örnek olabilir,bundan sonra hayal kırıklığı yaratan mevcut siyasi düzene alternatif küçük oluşumlar büyük çıkışlar yapabilir. Bir de unutmadan bizim gazeteler yazıyor mu bilmem ama Yunanistan’ı Euro’dan çıkarma olasılığına Grexit diyorlar. Exit yaparlar mı bilmem ama yazıya başlarken ciddi şeyler yazma niyetim yoktu, ama sonuç yine ciddi yine ciddi, ben hemen sizi sıkmadan exit yapıyorum :))
