”Bütün sanatlar, sanatların en büyüğü olan yaşama sanatına katkıda bulunur.”
Bertolt Brecht
Sabahın dörtbuçuğunda uyanıp kendimizi uçağa attıktan sonra uykusuz hem de çok uykusuz Madrid’e varıp, üzerine fuarda neden olduğunu uzun süre anlayamadığımız 1,5 km lik bir kuyruğa girince, otele dönüşte şöyle bir uzanayım dedim ve akşam saat yedibuçukta uyuyakalıp sabaha kadar uyanmayarak, erken saatte uyuma rekorumu kırmış oldum. Ama bu uzun süreli uyku yarıştaki derecem için çok işime yaradı. İspanyollar çok koşan bir millet, yediden yetmişe herkes koşuyor, parkur o kadar güzeldi ki, yarışın yavan olması pek umrumda olmadı.
Adı Rock’n Roll Madrid maratonu olunca insan sık aralıklarla rock müzik olacağını düşünüyor ama sadece finişte Rock’n Roll dinleyebildik. Kontrol noktası iki yerdeydi ancak o kadar anlamsız yerlerdeydi ki, bu yarış Türkiyede olsa kontrol noktalarını kandıracak çok insan var 🙂 ama burada herkes çok namuslu, kuzu kuzu doğru yerden koşuyorlar. 10 k boyunca sadece tek noktada su ve muzlu enerji jeli vardı. 10 k kısa mesafe sayıldığı için pek uğraşmamışlar. Tabii aynı zamanda tecrübeliler, bizdeki gibi kabuğu ile muz vermek yerine muzlu enerji jeli veriyorlar 🙂